"Bulunduğun yer seni memnun etmiyorsa,
yerini değiştir.
Ağaç değilsin!"
Kolay mı peki değiştirebilmek?
İstemek yeterli mi?
Değil tabii ki. Çünkü İstanbul' a baktığımda burada yaşayanların (yaşamaya çalışanların) belki de yalnızca çalışanların çoğu gitmek istiyor. İstanbul Türkiye' de kapitalizmin kucağı. Her gün çalışıyoruz, çalışmaktan yaşayamıyoruz. Akşam eve gel yorgun argın. Yemeği dışarıdan söylesen maaş dayanmıyor üstüne üstlük sağlıksız. Bu yüzden evde yemekle uğraş. Sonra yat uyu. Sevdiğin insanla 2 saatlik beraberliğe hasret kal.
Hele de deli mesailere kalan bir çok insan var. Parayı ne için kazanıyorlar, ne zaman yemeye vakit buluyorlar çok merak ediyorum.
Beton yığınları arasında yaşamaya çabala. İnsanlara gülümsemeyi unut. Koş. Sürekli bir yerlere koş. Herkes koşuyor zaten, sen de koş. Zaten trafik allak bullak, otobüsler, metrolar tıklım tıklım. Mümkünse nefes alma.Yüzüne bakmadığın insanlarla o sıkışık alanlarda burun buruna nefes al, göt göte ver.
Hal böyleyken gel de gitmek isteme. İstiyor insan tabii. Kültürel aktivitelerin senin olsun, bana insanlığımı ver. Bana kaybettiğim zamanımı, sağlığımı, mutluluğumu ver.
Bu yüzden, ben kaybettiğim her şeyi geri almak adına gideceğim. Gideceğim diyorum çünkü bir gün sevgili eşimle bunu yapabileceğimizi biliyorum. Çünkü biz sadece istemiyoruz, çaba da gösteriyoruz. Göstereceğiz...
Hadi bakalım.
Ege' de yolu düşenlerle görüşmek üzere...
"Bulunduğun yer seni memnun etmiyorsa,
YanıtlaSilyerini değiştir.
Ağaç değilsin!"
Kesinlikle doğru.
Bu blogun ilk yorumu benden olsun, blogun hayırlı olsun :)
Çok incesin :) Teşekkürler.
SilSon aylarda yollarda hayatımı yaşayan ben seni çok iyi anlayabiliyorum :(
YanıtlaSilHele de İstanbul :(
Blog keşif etkinliğinden geldim :)
Takipteyim :)
Yeni yazılarını merakla bekliyorum...